Gelir eşitsizliğini azaltmada sigorta kritik rol üstleniyor

sigorta acentesi
Yüksek gelir eşitsizliği, sigorta talebi ve koruma kapsamı üzerinde önemli bir etkiye sahip. Gelişmekte olan ülkelerin orta sınıflarının hızlı genişlemesi sigorta talebindeki büyümeye neden olurken, son 30 yılda gelişmiş ülkelerdeki gelir eşitsizliğindeki artışlar sigorta piyasalarını engelledi. Swiss Re, Sigma 3 Raporu’nda gelişmiş ekonomilerin 2019’daki Gini katsayısının* 1990’dakiyle aynı olmasının, sigorta korumasının yaklaşık 252 milyar dolar veya gerçek değerden %8,4 daha yüksek olacağını ortaya koyuyor.

Ülkeler içindeki gelir eşitsizliği; sosyal uyum, ekonomik büyüme ve finansal piyasalar için olumsuz bir olgu. Swiss Re’nin yapmış olduğu araştırmanın bulgularına göre de gelir eşitsizliği çoğu sigorta piyasası için zararlı ve genel olarak daha düşük sigorta penetrasyonuna ve azalan hanehalkı korumasına yol açıyor. Ekonomik büyüme, sigorta talebinin temel itici gücü ancak farklı gelir dilimlerindeki bireylerin sigorta tüketme eğilimleri farklı olduğundan, tüm büyüme eşit olarak sigorta talebine dönüşmüyor. Bu, bireylerin sigorta kapsamına girme ve kendilerini katastrofik harcamalara karşı koruma yeteneklerini etkiliyor. Ekonomik kalkınma, orta sınıfın büyüklüğü ve büyümesi, eşitsizlik ve sigorta penetrasyonu ise iç içe geçmiş kavramlar.

sigorta raporu

Rapordaki şekilde görüldüğü üzere S-eğrisi, ekonomik kalkınma ve sigorta penetrasyonu arasındaki ilişkiyi gösteriyor. Şekilde 1 numarayla gösterilen kısım olan daha az gelişmiş ülkeler; küçük orta sınıf, daha fazla yoksulluk, daha eşitsiz olma ve daha düşük sigorta penetrasyonuna sahip olma eğiliminde. 2 numarayla gösterilen orta gelirli ülkeler; artan ekonomik kalkınmanın, sigorta talebinde daha da güçlü bir büyümeye yol açtığı bir dinamik ile karakterize ediliyor. Bu da artan bir sigorta penetrasyonu demek. 3 numaralı kısım olan daha gelişmiş ülkeler ise daha eşit, daha büyük bir orta sınıf ve daha yüksek penetrasyon oranlarına sahip olma eğiliminde.

GELİŞMİŞ ÜLKELERDEKİ TERS İLİŞKİ

Gelişmiş ekonomilerde son 30 yıldaki trendler gösteriyor ki eşitsizlikte daha büyük artışlar yaşayan ülkeler toplam sigorta penetrasyonunda daha düşük büyüme kaydediyor. Son otuz yılda Gini katsayısında çok yüksek büyüme yaşayan Japonya, Avustralya ve Avusturya gibi ülkeler, sigorta penetrasyon oranlarında en yavaş büyümeyi yaşarken 1990’lardan bu yana eşitsizliğin ortalama olarak azaldığı Yunanistan ve Portekiz gibi ekonomiler, sigorta penetrasyonunda en büyük artışlardan bazılarını gördü.

ARTAN EŞİTSİZLİK RİSK KORUMASINI AZALTTI

Swiss Re’nin incelediği tüm ülkelerde, ekonomik kalkınma ve sigorta penetrasyonu pozitif olarak ilişkili. Bu da ülkeler zenginleştikçe hane halklarının ve bireylerin daha fazla risk koruması kazandığı anlamına geliyor. Ancak, ortalama olarak, gelişmiş ekonomilerde artan gelir eşitsizliğinin 1990’lardan itibaren sigorta penetrasyonunu olumsuz yönde etkilediğini belirtmek gerekiyor.

SİGORTA EŞİTSİZLİĞİ AZALTAN BİR UNSUR

Sigorta, genellikle daha düşük eşitsizlikten yararlanıyor ve eşitsizliği azaltıyor. Aynı zamanda sigorta, şok yaşayan haneler için sonuçların eşitsizliğini azaltarak ekonomik büyümeyi teşvik etmek ve gelir eşitsizliğini azaltmak için güçlü bir araç. Sigortanın sağladığı koruma, özellikle en savunmasız olanlar için önemli. Sigorta olmadan, düşük ve hatta orta gelirli aileler şiddetli bir şok durumunda yoksulluğa düşebiliyor. İngiltere’de yapılan bir araştırma, bir yetişkinin beklenmedik ölümü sonrasında hanelerin üçte birinin daha düşük gelir dilimlerine düştüğünü ve %20’sinin yoksulluğa düştüğünü buldu. Sigortanın eşitsizlik üzerindeki özel etkisi, bir ülke ekonomisinin gelişme aşaması ve sigorta türü gibi faktörlere bağlı. Ekonomiler arasında P&C sigortası, ekonomik büyümenin ve dayanıklılığın kritik bir bileşeni olarak karşımıza çıkıyor. P&C sigortası bireyler için olumsuz şoklar karşısında dayanıklılık sağlar ve işletmeler için girişken risk almayı destekler. P&C sigortası, gelişmekte olan ekonomilerin çoğunda, özellikle ticari sigortada, hayat sigortasının önünde büyüme eğiliminde.

SİGORTA BİREYLERİ VE TOPLUMLARI DESTEKLİYOR

Eşitsizlik, bireylerin olumsuz olaylara karşı koyma yeteneğini azaltıyor. Bu olayların finansal etkilerine karşı koymak ise sigortanın temel işlevlerinden biri. Ancak sigorta kapsamı seviyelerinde eşitsizlikler olduğunda felaketler, yoksulluk ve eşitsizliği devam ettiriyor. Ayrıca sigorta, kayıp azaltma davranışını kolaylaştırmak için ekonomik teşvikler sağlayarak bireylerin ve hanehalkının direncini artırıyor. Sigortanın dolaylı bir faydası da kritik anlarda karar vermeyi desteklemesi. Deneysel psikoloji, insanların sıkı kaynak kısıtlamaları altında daha kötü kararlar aldıklarını gösteriyor. Dolayısıyla sigorta, bireyleri büyük ihtiyaç zamanlarında destekleyerek, daha fazla fırsat eşitliğine katkıda bulunabiliyor; kırılganlıkları ve sonuçların eşitsizliğini azaltabiliyor.

ŞOK SONRASI GÜÇLÜ TOPARLANMA YARDIMI

Eşitsizlik, yaşanan şok sonrası kaynaklanan gelir ve varlık kayıplarını şiddetlendirerek bir ekonominin büyümesini olumsuz etkileyebiliyor. Ek olarak bireysel düzeydeki etkiler birikebiliyor ve ulusal ekonomik refahı etkileyebiliyor. Gelişmiş ekonomilerde, kamu programları, felaketlerden sonra, özellikle savunmasız kesime önemli yardımlar sağlıyor. Gelişmekte olan ekonomilerin çoğu ise daha sınırlı mali kaynaklara ve krediye erişime sahip olması nedeniyle sigorta bir ‘darbe emici’ olarak daha fazla önem arz ediyor. Sigorta, yaşanan şokun ardından daha güçlü bir toparlanmayı kolaylaştırarak, bir ülke veya bölgenin en çok ihtiyaç duyduğu anda nakit girişi sağlayıp bu kayıpları azaltıyor ve makroekonomik dayanıklılığı artırıyor.

SİGORTA EŞİTSİZLİĞE NASIL KARŞI KOYABİLİR?

Sigorta sektörü, ülkelerde eşitsizliğin azaltılması yönünde hayati bir role sahip. Kamuyla ortaklaşa çalışan sigortacılar daha geniş ve daha çeşitli topluluklara kapsam sağlamak için sigorta pazarlarını genişletmeye odaklanabiliyor. Rapor, sigortacılığın eşitsizliğe karşı koyabilmesi için şunlara dikkat çekiyor:

  • Yetersiz hizmet alan topluluklar için sigortaya erişimi iyileştirme: Yeni teknolojiler ve değişen müşteri tercihleri, sigorta dağıtım ortamını değiştiriyor. Gelişmekte olan ekonomilerdeki yüksek mobil telefon penetrasyonu, yetersiz hizmet alan demografinin sigortaya erişiminde alternatif yollar sunuyor. Dijital dağıtım, uzak bölgelerde yaşayan ve/veya henüz resmi finans sektörüne erişimi olmayanlar için sigortayı erişilebilir hale getirebilme potansiyeline sahip. Dijital ve mobil teknolojilerden yararlanmak, geleneksel bir dağıtım sisteminin henüz mevcut olmadığı pazarlarda sigorta maliyetlerini düşürebilir.
  • Düşük gelirli haneler için mikro sigorta kapsamını genişletme: Mikro sigorta, geleneksel olmayan ürün tasarımı, dağıtım ve hasar yönetimi süreçleri aracılığıyla hane halklarına uygun fiyatlı ve verimli sigorta ürünleri sunuyor. Son yıllarda özellikle hayat, mülk ve tarımsal riskler için mikro sigorta kullanımı artmış durumda. The Microinsurance Network, 2021’de 30 ülkede 179 ila 377 milyon kişinin mikro sigorta kapsamında olduğunu bildiriyor.
  • Eşitsizlikle mücadele ederek dayanıklılığın güçlendirilmesi: Swiss Re, Gini katsayısında önümüzdeki on yılda bir puanlık kademeli bir düşüşün gelişmiş ekonomilere kümülatif 700 milyar dolarlık ek sigorta talebi ekleyeceğini tahmin ediyor. Amerika’daki hanehalkları, Gini katsayısındaki kademeli bir puanlık düşüşün önümüzdeki on yılda kümülatif sigorta talebinde yaklaşık 250 milyar dolar ekleyeceği en büyük potansiyel kazanımları görecek. Böylece toplumlar içinde artan eşitlik, sigorta kapsamını genişleterek dayanıklılığı güçlendirme konusunda ek bir fayda sağlayacak